İşaretler, adımlar değil

Çözüm Odaklı koçlukta, müşterilerimizden çok sayıda gözlem isteriz. Onlardan fark etmelerini isteriz;

• Olmaya devam etmesini istedikleri şey.
• Halihazırda doğru yönde ilerleyen neleri başardılar?
• İlerleme kaydettiklerinde diğer insanlar neleri fark edebilir?
• Diğer insanların fark edebilecekleri şeylere nasıl tepki verecekleri?

Bu, “ileriye dönük adımları” tanımlamaktan farklıdır. “Sonraki adımlar” hakkında konuştuğumuzda, bana daha öngörülebilir ve doğrusal görünüyor: “Bunu başarmak için bunu yapacağım”.
Neler olabileceğini fark etmek ise daha deneysel ve dünyamızın ve etkileşimlerimizin karmaşık doğasına daha uygun.

Bana göre, duruşta da bir fark var. “İşaretleri” gözlemlediğimde, dışarıya odaklanıyorum ve dikkatimi vererek dünyayla bilinçli bir şekilde ilişki kuruyorum. Adım atarken ise başka bir şeyi etkilemek için bir şeyler yapıyorum. Birinin daha çok var olmakla, diğerinin ise yapmakla ilgili olduğunu söyleyebilirsiniz. Olabilir.

Eylem planlarının ve adımların kötü olduğunu söylemiyorum, sadece her zaman gerekli olmayabilir. Özellikle bir koçluk seansının sonunda “Dikkatlice gözlemleyeceğim…” demek, danışanı istediği türden daha fazla etkileşime açan gerçekten iyi bir sonuçtur.

Bu, özellikle planlama ve takipten ziyade anlam, amaç, içgörü ile ilgili koçluklarda değerlidir. Bana göre bunlar daha ilgi çekicidir, ancak elbette, herhangi bir zamanda kendileri için neyin en yararlı olduğuna karar verecek olan danışanlardır.

Diyelim ki bir danışan hayatının bir sonraki aşamasından ne istediğini keşfetmek istiyor. Bunu bir koçluk seansında soyut olarak çözebileceğinizi sanmıyorum. Bunu yapmak için değerleri analiz etmek veya yaşam çarkı gibi birçok araç olduğunu biliyorum. Bu araçların çoğu somuttan soyuta, “danışanın neye değer verdiğinden” (bir fiil) “değerlere” (bir isim) doğru hareket eder. Ancak birinin ne istediği somuttur. İçinde yaşadıkları tüm durumlardan oluşur: “İstenen” teorisinden ziyade “Evet, hayatımdan istediğim şey bu”.

Seanslar arasında “istediğim şeyin bu olduğunu söyleyen tüm işaretlerin” yansıtıcı bir şekilde gözlemlenmesinin herhangi bir soyutlamadan daha değerli olduğunu düşünüyorum. Güzellik, küçük şeylerde, ipuçlarında, mırıltılarda ve aradığımız şeyin ne olduğuna dair bir anlık bir fikir edindiğimizde merakla başını kaldıran özlemdedir.

Belki de size işaretleri aramanız ya da müşterilerinizi hazine avına davet etmeniz için ilham vermişimdir? Cevabınız evet ise, nasıl fark ederdiniz?

Bu metin Solutions Academy makalesidir. Solutions Academy Türkiye partneri Hayatın Ritmi ekibi tarafından Türkçeleştirilmiştir.